Dünden Bugüne Sanayi Devrimi ve Yalın Üretim

13 Kasım 2020
dunden-bugune-sanayi-devrimi-ve-yalin-uretim-1280x720.png

DÜNDEN BUGÜNE SANAYİ DEVRİMİ VE YALIN ÜRETİM

15. yüzyılda hissedilmeye başlayan Rönesans, günümüze kadar etkisi devam eden bir dönemin kapısını aralamış, insanlık tarihine iz bırakan devrimlerin başlama düdüğünü çalmıştır. Coğrafi keşiflerin artması, kiliseye ve din adamlarına duyulan güvenin azalması, bilime ilginin artması, matbaanın tüm Avrupa’da yaygınlaşması neticesinde Rönesans Dönemi, İtalya’dan başlayarak tüm Avrupa haritası üzerinde rüzgarını hissettiren yolculuğuna başlamıştır.

Toplumlar; Rönesans Dönemini Reform hareketlerine, Reform hareketlerini de Aydınlanma Çağı’na bağlayan bir labirentten geçmiştir. Labirentin sonunda ülkeleri ve halklarını bekleyen şey ise, Sanayi Devrimi olmuştur…

1760 ile 1830 yılları arasında İngiltere’de başlayan, 1850’den sonra diğer Batı Avrupa ülkeleriyle Kuzey Amerika ve Rusya’yı ve daha sonra da Japonya’yı içine dahil eden Sanayi Devrimi, 18. ve 19. yüzyılın başrol oyuncusu olmuştur. Sanayileşme sürecinin ilk aşamasında tarım büyük rol oynamıştır. Sanayileşme, önce tarımda gerçekleşmiş ardında diğer alanlarda da etkisini hissettirmiştir.

İnsanlar, tarih boyunca hayatlarını kolaylaştırmak ve anlamlandırmak için binlerce yol denemiştir. Sanayi Devrimi de bu denemelerin en ihtiyaç duyulan ve en yorucu maratonlardan biri olmuştur. 18. yüzyıl’dan bugüne kadar 4 kez sanayi devrimi yaşanmış ve bu dönüşüme dahil olan ülkeler ile sanayileşemeyen ülkeler arasındaki fark her geçen gün açılmıştır.

İlk Sanayi Devrimi – Endüstri 1.0

Tarihteki ilk endüstriyel dönem, buhar teknolojisinin keşfiyle başlamıştır. 1712’de buhar makinesi icat edilmiş ve bu makine sayesinde, sömürgecilik faaliyetleri sonrası Avrupa’ya gelen ham maddelerin işlenmesiyle sermaye birikimi artmıştır. Sanayileşme birçok dönüşümü de beraberinde getirmiş, üretilen devasa makinelerin içine sığacağı yeni binalar inşa edilirken fabrikalaşma süreci de başlamıştır. Fabrikalaşma ile birlikte burada çalışacak işçi sınıfı köylerden kentlere göç etmeye başlamış, ülkeler zamanla ekonomik olarak güçlenirken askeri, eğitim gibi alanlarda da ilerlemeler başlamıştır.

18. yüzyıl, buhar gücü ile çalışan lokomotif ve tren ile tanışma çağı olurken buna bağlı olarak makineleşme ve sanayileşmenin gelişmesiyle toplumlar, dağların arkasından yavaş yavaş kendisini göstermeye başlayan bir güneş gibi yükselmeye başlamıştır. Demiryollarının inşası, demir-çelik üretimindeki artış, imalatta kullanılan makine sayısında yükselme de bu dönemin en olumlu gelişmeleri olarak tarihe geçmiştir.

İkinci Sanayi Devrimi – Endüstri 2.0

İlk sanayi devriminden sonra üretim makineleşmiş ve teknoloji hızlı bir şekilde ilerlemeye başlamıştır. 1840 – 1870 yılları arasında yaşanan bu dönemde buharlı makinelerin yerini, elektrik, petrol ve doğalgaz ile çalışan ürünler almaya başlamış ve çok sonradan “Teknoloji Devrimi” olarak da anılacak bu dönemde; ulaşım kolaylaşmış, ham maddeler kolayca temin edilmiş, üretilen ürünlerin uzak pazarlara transferi sağlanmaya başlamıştır.

Bu dönem aynı zamanda seri imalat dönemi olarak da anılmaktadır. Sadece üst sınıfın ulaşabildiği otomobillerin ortaya çıktığı ikinci sanayi devriminde tarih sahnesine Henry Martin Ford çıkmıştır. Henry Ford, 1903 yılında 11 yatırımcısı ile birlikte 28.000 Dolar sermaye ile Ford Motor Company’i kurarken kendisi bile nasıl bir öncü hareketin kahramanı olacağını tahmin etmemiştir belki de.

Henry Ford, şirketini kurduğu andan itibaren seri bir şekilde imalat yapan seri bandıyla otomobiller üretmeye başlanmış ve bugün, Endüstri 2.0 olarak anılan üretimin temel yapı taşını oluşturmuştur. Bu seri üretim bandı sayesinde parçaların makineler arasında gidip geldiği bir sistem oluşturulmuş, üretim hızlanmıştır. Böylece dünya, seri üretim ile tanışmış, ağır sanayi sektörünün başrol oyuncuları değişmiştir. Artık dünyanın önde gelen üreticileri İngiltere, Almanya, ABD ve Japonya olmuştur.

“İnsanlara ne istediklerini sorsaydım, daha hızlı giden at üretirdim.”
Henry Ford

Üçüncü Sanayi Devrimi – Endüstri 3.0

Üçüncü sanayi devrimi, ikinci dünya savaşının bitiminden kısa bir süre sonra başlamıştır. Dünya nüfusunun önemli bir yüzdesinin kaybedildiği ve etkisi Avrupa’nın her yerinde farklı hissedilen bu kadar büyük bir cephe savaşından sadece birkaç yıl sonra böyle bir devrimin yaşanması, öngörülmesi güç bir tespit olmuştur. Belki de insan kaybettikçe bilinçaltında makineleşmanın alt yapısı da oluşmaya başlamıştır.

Bu dönemde hayal gücünün sınırları aşılmış, çok değil sadece bir dönem önce hayal dahi edilemeyecek gelişmeler yaşanmaya başlamış,  Endüstri 3.0 devrimi ile üretime elektronik cihazlar da dahil olmuştur. 1971 yılında ilk mikro bilgisayar ile tanışıldıktan sonra takvim 1976’yı gösterdiğinde Steve Jobs, diğer kurucu Steve Wozniak ile birlikte ilk kişisel bilgisayarlardan birisi Apple I’i dünyaya sunmuştur.

Üçüncü sanayi devriminde insan gücünün yerini makineler almaya başlamış, imalat otomasyonu ilerlemiştir. Bilgi teknolojilerinin gelişmesiyle üretim otomatikleşirken PLC sistemi yavaş yavaş adını duyurmaya başlamıştır. PLC ile birlikte artık fabrikalarda makineler bilgisayar kontrolünde çalışmaya başlanmış, farklı şekillerde programlanan bilgisayarlar sayesinde üretim daha seri ve verimli olmaya başlamıştır.

Bu dönemi tanımlayan bir diğer gelişme ise yalın üretim ile ilgilidir. Endüstri devrimlerinin arasında en büyük farkı yaratan gelişmelerden birisi olan yalın üretimin temelleri üçüncü sanayi devriminde atılmıştır. Sıfır hata, sıfır stok ve esnek üretimi esas alan yalın üretim, endüstri uygarlığının dönüm noktasını oluşturmuştur. Bu dönem dördüncü sanayi devriminin habercisi olmayı başarmış ve endüstriyel dönüşümün geleceğinde bizi neyin beklediğini anlatan bir makalenin başlığını oluşturmuştur. Sadece bu başlık bile Endüstri 4.0, yani dördüncü sanayi devriminden sonra artık hiçbir şeyin eskisi olmayacağını anlatmaya yetmiştir.

Dördüncü Sanayi Devrimi – Endüstri 4.0

İnternet, her alanda olduğu gibi endüstride de bir çağı geride bırakıp yenisine başlamamıza vesile olan mucizevi bir buluş olmuştur. Üretimin dijitalleşmesi, akıllı fabrikaların yaşamda yerini bulması, verimli iş modellerinin hayata geçmesi ile yalın üretimi kusursuz uygulayabileceğimiz teknolojik dönüşüm başlamış ve endüstri devriminin eksik parçası da sonunda yerini bulmuştur.

İlk olarak Almanya’nın gündeme getirdiği Endüstri 4.0, geleneksel endüstrinin bilişim sürecinde yeni bir kıyafete ihtiyaç duyduğunu göstermiş, küçük zanaatkarların hızını geride bırakan makinelerin oyuna dahil olmasıyla dijital teknolojiye dayalı makineler mikro-elektronik tekniklerinin kullanımını yaygınlaştırmıştır. Endüstri 4.0 ile bulut bilişim ve yapay zeka kavramları ön plana çıkmış, insan etkeni minimuma inerken makinelerin birbiri ile iletişimi artmış, veriler gerçek zamanlı işlenmeye başlanmış, akıllı sistemler üretimi ele almıştır.

Yapay zekanın endüstri sahnesindeki yerini alması ile 3 boyutlu teknoloji, bulut bilişim, artırılmış gerçeklik ve büyük verinin analiz edilmesi sayesinde hedef kitlenin isteği çok daha kolay belirlenebilmiş ve üretim bu harita ışığında gerçekleşmiştir. Hizmet sektöründe var olan, “Müşteri bizim verdiğimizi almak zorunda, biz ne sunarsak o satılır” düşüncesi erozyona uğramış, müşterinin ihtiyacının ve beklentisinin karşılanması için yapılan “Yalın Üretim” modeli varlık gücünü artırmıştır.

Dünyada ilk olarak Toyota firması tarafından uygulanan yalın üretim, yalın düşünce temelinde, “değer” ve “israf” kavramlarını merkeze almıştır. Hammaddeden başlayarak üretim sürecinin her aşamasında israfı yok eden ve müşteri için mükemmel değeri oluşturmayı hedefleyen sistem bir değer akışı oluşturmuştur. Üretime değer katmayan tüm faaliyetleri yok eden yalın üretim sisteminde ürünün üretiminden teslimine kadar her aşama kendi içinde değer kazanmış ve israf tamamen engellenmiştir.

Bu model ile verimlilik, tarihindeki en yüksek debiye ulaşmış, küresel rekabetin etkisi tüm pazarlarda hissedilmeye başlandığı için de yenilenemeyen, dönüşemeyen her işletme ya da kurum yok olmaya mahkum olmuştur.

“Mesafesi ne kadar kısa olursa olsun, doğru yönlenmedikçe hiçbir hedefe ulaşamazsınız.”
Taiichi Ohno


Poelsan

İletişim Bilgileri

Çalışma Saatlerimiz Haftaiçi 08.00 – 18.00
+90 (544) 366 69 64

+90 (362) 266 75 24

+90 (362) 266 77 51

www.poelsan.com

poelsan@poelsan.com

Sektöründe Dünya Markası

75 Ülkede 550 Noktadayız…





Sizlerin Fikirleri Önemli

Müşteri Memnuniyeti Anketi





Sosyal Medya

Aktivitelerimizi Takip Edin

Fuarlar,Ürünler ve birçoğu Sosyal Medya Hesaplarımızda.